Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Acının insanı olgunlaştırdığı yalanına kim inandırdı bizi?  kim düşürdü bizi bu çukura.  Biri çıksa , gelse.  Kim gelecek ?  Neyi bekliyordun sahi sen. Ellerim de acıyor artık , sen kimi bekliyorsun?  Duvara bakan boş bir kadınım ben.  Ben değilim beklediğin.  Sende değilsin beni bekleyen.  Eşitiz aslında.  Acımız bir belki de.  Yani bok çukurundasın sende.  Ben gibi.  Olmayışlara mı bu yaktığın sigara ? Sönmüyor hiç , bil isterim.  Ne sigara , ne acı.  Sen onu mu bekliyorsun. O kim !  Seni biliyor mu! Bir sigara daha mı yakıyorsun.  İyileşmez hiçbir yara.  Kor ateşse eğer düştüğün.  Boşversene. 
En son yayınlar
Yaralar açtım , yaralar sardım.  Sonunda kendime dolandım.  Bunca sene , kalktım yerimden seni ben yapmaya çalıştım.  Sonra döndüm açtığım yaraları en derininden kanattım.  Yolu mu bulamadım , yolumdan mı çıkamadım bilmiyorum.  Bildiğim bir şey varsa çiçekli yolları hep kendi ellerimle kanattım. Büyüyemedim belki de.  Büyüdüğümü sandığım yerden sana sarıldım ben.  Sana sarıldıkça , kendimi yaraladım belki de.  İnan istedim.  Olmayan ellerime , gidemediğim yollara. İnan.  Sen hep vardın.  Oradaydın.  Yola bir ben varamadım. 
Bu sizin bildiğiniz bir şey değil. Benim de bildiğim bir şey değildi zaten. Yeni tanıştık. Fazla ağırdı. Hikayenin neresinden tutsanız , ben orasından düşen kişiyim. Acılıyım ve ağrılıyım. Sizle tanışmıydık? Sanmıyorum. Hem siz zaten tutmayın ne beni ne hikayeyi. Bir hikayem de yok aslında , avuçlarımda ki acıdan başka. Zaten , merdiven de yok artık o evde. Uyandığında bende.. neyse. Sonra bir şey oldu , olan ne mi? Ben bulamadım. İstemedim mi ya da ? Bilmiyorum. Dokundum. Yoktum. Sarıldım. Yandım. Bunu tanıyor musunuz ? Zira aklımı yitirmekle , hayatta kalmak arasında günleri geçiren bir hiçlikten ibaret biriyim ben artık. Yani yanıyorum. Kimseyi tanımıyorum. Ondan başka. O mu! uzanıp eşsiz hatırasından öptüm. öldüm.

yarı/m

Avuç içimde saklıyorum ,  sakladığım şeyin ne olduğunu bilmeden.  yine çok yorgunum.  anımsıyorum ,  anımsadıkça vuruluyorum. toplayamıyorum artık gökyüzünden bulutları.  eksildikçe , düşüyorum.  senden değil , kendimden.  sığamıyorum ,  ne sana , ne odaya.  ve ben bu hikayeyi hiçbir zaman tamamlayamıyorum. 
buz oluyor ellerim,senden değil kendimden. bir şey var bu akşamlarda, içimi sıkan,dışımı sana küstüren.  çocukluğumu özledim.  08,11,20:00
hayaller kuruyor ve seni yazıyorum bu saatlerde. olmayışlarına,sensiz yaşanan her yıla inat.  şimdiler de kimsem yok bu sokak ve senden başka. kendimi inandırmışlığım dolu bu ev.  bakma,sende yokmuşsun aslında. sadece senden kalan izler dolu,  attığım her adımımda.. gizlediğim gülüşlerin avuçlarımda.  uyuyamıyorum o yatakta.  sen kokuyor.  bu ev , bu oda. aslında sende yoksun, sokakta. bir ben kalan geçmeyen o sızı ile en eskide. ve ; o ev. durur mu hala o taş ev?  yerinde midir o masa,  o sandalye. sahi,  doldu mu ? seni kimsesiz bırakmışlığımın yeri.  - gözlerine dolandığım o sokak bizim mi hala ? 
hadi yine salaklık bende kalsın. kalmalı.  kendime hak! sana değil. hep öyle ya her şey.  ne seni, ne ellerini, görmemeli. olurunu düşünmeyeli bırakalı çok. sen görmesen de, çok! çünkü oluru yok!  gözlerin yok,ellerin yok. yok Allah yok.  Hâşâ, Allah var, sen yok!  sen olmadın  hiç.  olmadı ellerin ile gözlerin. sarılmadım hiç.  sarmadık ne geleni, ne de giderken beni.